Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

ZARA

COĞRAFİ KONUM

Sivas İline , Erzincan’a . mesafede olan İlçe doğuda Suşehri ve İmranlı, batıda Hafik, kuzeyde Koyulhisar, kuzeybatıda Doğanşar, güneyde Divriği güneybatıda Kangal İlçeleriyle komşudur.2456 km² yüzölçümünde, arazi genellikle dağlık ve kırsal olmakla birlikte, Kızılırmak Havzasında verimli araziler mevcuttur, arazinin % 19.1’i tarıma elverişlidir. Kızılırmak Vadisi içerisinde kalan İlçe Merkezinde yükseklik olmakla birlikte havza içinde kalan bölgelerde ortalama yükseklik 2000- civarındadır.Engebeli bir arazi yapısına sahip olan ilçenin tipik ve kara iklimi vardır. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Yağmurlar ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde yağar, ilçede yıllık ortalama yağış metrekareye 579.7 kg’dır. Gerek yaz ve gerekse kış mevsimlerinde gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı büyüktür. Kuzeydoğudan poyraz etkisinde kalan ilçede yıllık ortalama sıcaklık C’dir.°8.6 İlçe ve çevresinde iklim türüne uygun bitki örtüsü mevcuttur. Yağışların az olmasından dolayı büyük ağaç toplulukları ve ormanlar fazlaca gelişmemiştir. Kızılırmak, Habeş Çayı ve diğer dere yataklarında kavak ve söğüt ağaçları yetiştiriciliği görülmekte, Şerefiye Bucağı arazilerinde çam ormanları, Bolucan ve Beypınarı Nahiyeleri yüksek kesimlerinde meşelik ve orman emvali bitki örtüsüne rastlanmaktadır. Bu bitki örtüsü ve ormanlık kısım araziyi kapsar. Toprak yüzeyi genellikle bozkır bitkileriyle kaplıdır.

TARİHÇE

İlçede yerleşim Kalkolitik Çağa kadar uzanmaktadır. Tödürge Gölü civarında ki Kültepe Höyüğü bu döneme ait buluntuların yer aldığı bir yerleşim alanıdır. Zara Bizans Döneminde de yerleşim yeri olma özelliğini korumuş, X. Yüzyıldan itibaren Sebasteia Theması içinde yer almıştır.Anadolu’nun Selçuklu egemenliğine geçmesinden sonra 13. Yüzyıl ortalarında bu imparatorluğun Vilayet-i Danışmendiye yönetim bölgesi içinde yer almıştır. Sultan Alaattin Keykubat 1223 yılında imparatorluk saltanat naibi büyük komutan Kemalettin KAMYAR’a Zara’ yı ikta olarak vermiştir. İbn-i Bibi ve Anonim Selçukname’de belirtildiğine göre Zara’nın bu dönemde iradı 100.000 dirhemdi ve bu ikta karşılığında emir 60 cebelü (asker) beslemesi gerekiyordu.Osmanlı Dönemi kayıtlarından da Kanuni Sultan Süleyman’ın da çıkardığı bir fermanla Koçgiri Aşiretini bölgeye yerleştirdiği anlaşılmakta olup, 1856 yılında “Koçgiri” adıyla nahiye, 1870 yılında ise “ZARA” adıyla kaza merkezi olmuştur. 1888 ve 1892 yıllarında yapılan düzenlemelerde ise İlçenin statüsü İlçe olarak devam ettirilmiştir.

KÜLTÜR VE TURİZM


İlçede belli başlı tarihi ve kültürel özelliğe sahip yapılar; Kuşcu Köyü Camii, Şeyh Merzuben Türbesi, Pir Gökçe Türbesi, Tekke Köprüsü, Oyuklu Höyüğü, Lafçılar Ağılı Höyüğü ve Tepecik Höyüğüdür. İlçe sınırları içerisinde tarihin ilk dönemlerinde kazıldığı sanılan mağaralar mevcuttur. Mesire yerleri olarak kullanılan alanların yanısıra, balık avının yapıldığı Kızılırmak, Habeş Çayı, Acısu ve Tödürge Gölü halkın ilgisini çeken yerlerdendir.