Sivas İli, Yıldızeli İlçesi, Kayalıpınar Köyü sınırları içinde bulunan Kayalıpınar Örenyeri Kazı çalışmaları’na Sivas Müze Müdürlüğü Başkanlığında 2005 yılında başlanılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Almanya Marburg Philipps Üniversitesi adına Doç. Dr. Vuslat Müller-Karpe başkanlığında yürütülen kazılara kazı başkanın vefatı dolayısıyla ara verilmiş olup, 2021 yılından itibaren Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında kazı çalışmaları devam etmektedir. Sivas'ta Sarissa Hitit kentinden sonra açığa çıkarılan ikinci Hitit kenti olan Kayalıpınar Örenyeri (Samuha Hitit Kenti) Anadolu'da Asurca ve Hititçe yazılı tablet veren beş merkezden biridir. Başkenti Hattuşa Boğazköy olan Hititler Samuha'ya Kızılırmak üzerinden ulaşarak yazlık işlerinde merkez olarak kullanmışlardır. 2005'den beri kazılan kentte İdari binalar saray yapısı ve yazılı tabletleri ile dikkat çekmektedir. Bu kazırlardan 1.000'e yakın arkeolojik Eser Sivas Arkeoloji Müzemize kazandırılmıştır. Yerleşim yeri; etrafı surlarla çevrili, orta kısmı çukur çanak şeklinde bir topografyaya sahiptir. Bölgenin büyük bir kısmı 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillidir Asur Koloni çağından başlamak üzere Hitit, Demir çağı, Helenistik, Roma, Bizans dönemlerinde iskân gören yerleşim Anadolu’da tablet veren sayılı merkezler arasında bulunmakta olup, yapılan kazılarında Asurca ve Hititçe yazılı tablet parçaları ele geçirilmiştir. Hititlerin Anadolu’da bilinen önemli kentlerinden biri olan Kayalıpınar Hitit tabletlerinin yanında Orstat dediğimiz Tanrı tasvirli kabartmanın çıkmış olması da yerleşime ayrı bir önem katmıştır
.
Kazılarda bulunan Hititçe çivi yazılı bir tablette Kayalıpınar ören yerinin eski isminin 'Samuha' olduğu bilgisine ulaşıldı. Şimdiye kadar kazı yapılan Hitit yerleşmelerinden sadece beşinin eski adı bilinmekte olup, Kayalıpınar’ın eski adının Samuha olarak belirlenmesi bu alandaki önemli bir buluş olarak değerlendiriliyor. M.Ö. 2 binde Anadolu’daki en önemli kentlerden biri olduğu öngörülen, Samuha'nın isminin, Boğazköy’de bulunan yazılı kaynaklarda çok sık geçtiği bilinirken, Türkiye’de bulunan en eski yazılı belgeler olan ve Kültepe’de ele geçen Eski Asur dilindeki çivi yazılı tabletlerde de Samuha’dan bahsediliyor. Asurlu tüccarların ticaret yaptığı ufak bir pazar yeri 'Vabartum' olan Samuha, daha sonra gelişerek M.Ö. 18. yüzyılda önemli bir ticaret merkezi 'Karum' haline gelmişti. Kayalıpınar’da bu devirden kalma yazılı belgeler de bulunurken, bu yıl yapılan kazılarda Eski Asur dilinde yazılmış, Anadolulu bir tüccara ait tabletin ortaya çıkması heyecan verici bir keşif olarak kabul ediliyor. Yine Hitit Krallığı devrinde de M.Ö 17.-13. yüzyıl önemli bir şehir olan Samuha'da Hitit Kralı Telepinu’nun M.Ö.1500 resmi bir depo inşa ettirdiği yazılı kaynaklardan öğrenilebilirken, Hitit büyük Krallarının, ülkeyi yönettikleri Krallık merkezi olan Samuha'ya M.Ö.14. yüzyılda büyük Kral Tuthaliya’nın saray halkıyla birlikte geldiği ve ülkeyi buradan yönettiği, hatta Samuha’da öldüğü biliniyor. Kral Tuthaliya'nın oğlu I. Suppiluliuma’nın da birçok sefere Samuha’dan çıktığı, o zamanlar Hitit Krallığı’nın çok gelişerek firavunların hüküm sürdüğü Mısır’la birlikte eski dünyanın en kuvvetli devletlerinden biri olduğu biliniyor.