GELENEKSEL EL SANATLARI
İlimizi dünyaya tanıtan el sanatlarından birincisi halıcılık, ikincisi ağızlıkçılıktır. Bunların yanında kilim, tülüce, ve Gürün şalı dokumacılığı, bakırcılık, gümüş işçiliği, çakı bıçak yapımcılığı, tarak işçiliği ve çorap örücülüğü diğer köklü el sanatlarıdır. Bunlardan Gürün şalı tülüce dokumacılığı, çorap örücülüğü ve tarak yapımcılığı önemini yitirmiş, hatta kaybolmaktadır.
SİVAS HALICILIĞI: Sivas halısının en önemli özelliği, tümüyle yün, sık dokulu ve ince havlı olmasıdır. Çözgü ipliği çok bükümlü ve ince olduğundan dm2 ilme sayısı fazladır. Sık dokulu olması için her sıradan sonra kirkitle sertçe vurularak ilmeler sıkıştırılır. Yumuşak olması için de her iki sırada bir ilmeler taranır. Daha çok İran (sine) düğümle dokunan Sivas halısında, Selçuklu ve İran halıları desen karakterinin izleri görülür, desenine göre “lalezar”, “çeşmibülbül”, “yılanlı”, “çamurlu” gibi adlar alır. Dokunduğu yörenin adını taşıyanlar da vardır. Sivas halısının bir özelliği de desenlerde zıt renklerden kaçınılmasıdır. En az 12 renk kullanılarak dokunan Sivas halılarında en çok görülen renkler lacivert, kırmızı ve tonlarıdır. Ekstra adı verilen Sivas halılarında dm. Karedeki düğüm sayısı en az 3490, hav yüksekliği 3.5-4.5 cm’dir. Öteki Sivas halılarında düğüm sayısı 2425, hav yüksekliği 4.5-. arasındadır.
Sivas halıları çok meşhurdur. İki, üç yüz yıldan bu yana bu sanayi çok gelişmiştir.
Kullanılış Biçimlerine Göre Halı Çeşitleri:
1. Makat ( Sedir Halısı )
2. Halı Yastık ( Yastık Yüzü)
3. Duvar Halısı
4. Taban Halısı
5. Tüllüce
6. Namazlık ( Seccade )
7. Heybe ve Çanta
Geleneksel Sivas Halı ve Kilimciliğinin Bugünkü Durumu
Sivas ve ilçelerinde geçmişte çok yoğun bir faaliyet alanı ve geçim kaynağı olan halıcılık ve kilimcilik günümüzde eski önemini kaybetmiştir. Kırsal alandan yaşanan nüfus göçü, insanların başka geçim kaynaklarına yönelmeleri, bu sanatı bilenlerin sayısının azalması gibi nedenler bu sonucu doğurmuştur.
Halıcılık günümüzde, Valilik, Yarı Açık Cezaevi ve kısmen Kaymakamlıkların çabası ile yaşatılmaya ve insanlara geçim kaynağı sağlanmaya çalışılmaktadır.
KİLİM DOKUMACILIĞI:
Kilim dokumacılığı daha çok köylerde gelişmiştir. Yaygın olarak kullanılan kilimler; yan kilim, kebir orta kilim, çul kilim, deve tüğlü kilim, nakışlı kilim, kırmızı ve beyaz kilim gibi isimlerle anılırlar. Sivas çevresinde Şarkışla kilimleri meşhurdur. Desenli ve motifler dikdörtgen veya eşkenar dörtgen şeklindedir.
Sivas’ta üretilen kilimler; zarafet, dayanıklılık, görünüm ve tabiat yönünden başlıca dört kısma ayrılırlar:
a. Rişvan Kilimleri:
Ufak boyutlu (parça) ve çoğu kez çift olarak yapılır. Boyaları halis ve nakışları zarif ve zeminleri pek nazik olmakla beraber gayet dayanıklıdır.
b.Elbeyli Kilimleri:
Elbeyli kilimi denilmesi genellikle bu kilimlerin Elbeyli Yöresinde dokunmasından ileri gelmektedir. Bu kilimler ufak boyutlarda bazen tek ve çoğu kez çift olarak dokunur. Nakışlarına göre Mihraplı, Kolanlı ve Boncuklu gibi adlar verilir.
c. Muşabbahlı Kilimler:
En çok Altınyayla İlçesinde dokunur. Bu tür kilimler 15 arşından başlayarak, 60–70 arşına kadar dokunur. Nakışları arasında süs için bir takım delikler bırakılmıştır ki bunlara muşabbah denilip dokunan kilimler de bu adlarla adlandırılır.
Geleneksel Sivas Halı ve Kilimciliğinin Bugünkü Durumu
Sivas ve ilçelerinde geçmişte çok yoğun bir faaliyet alanı ve geçim kaynağı olan halıcılık ve kilimcilik günümüzde eski önemini kaybetmiştir. Kırsal alandan yaşanan nüfus göçü, insanların başka geçim kaynaklarına yönelmeleri, bu sanatı bilenlerin sayısının azalması gibi nedenler bu sonucu doğurmuştur.
Halıcılık günümüzde, Valilik, Yarı Açık Cezaevi ve kısmen Kaymakamlıkların çabası ile yaşatılmaya ve insanlara geçim kaynağı sağlanmaya çalışılmaktadır.
GÜMÜŞÇÜLÜK
Çeşitli aşamalardan geçerek tel ve ince levha haline getirilen gümüşten ahşap malzeme kaplanarak gümüş çekmece ve nalınlar yapılır. Diğer bir gümüş işçiliği ise telkari, kalem işi savattır. Bu işçiliklerde gümüş kemerler, bilezikler, bardak ve fincan zarfları, çay tabakları, çay tepsileri, broşlar, ağızlıklar ve tesbih süsleri gibi eşyalar yapılır.
ÇUBUKÇULUK: "Ağızlıkçılık" veya "Çubukçuluk" ismiyle anılan el sanatının başlangıcı 1800 yılına kadar iner. Sivas ağızlıklarının yapımında Tokat-Erzincan-Erzurum-Kars ve Ağrı yörelerinden temin edilen "Germişek" adı verilen bir ağaç cinsi kullanılır. Son zamanlarda Sivas'taki ağızlıkçılar kalemlik, isimlik, tığ sapı, şamdan, minare maketi ve tükenmez kalem gibi hediyelik eşyalar da yapmaktadırlar.
BIÇAKÇILIK
Genellikle kılıç tipi bıçaklar, bağ bıçakları, ekmek bıçakları ve bir-iki ağızlı ya da ustura tipi bıçaklar yapılır. Çeşitli aşamalardan sonra hazır hale getirilen “namlu” kesici metal çelik kısım, hayvan boynuzundan yapılan sapa takılır.
Sivas Bıçaklarının kalitesi Türkiye’de ilk üç içerisinde bulunmaktadır. Ancak yapılan bıçaklar genelde günlük kullanım üzerine planlanmaktadır. Bıçak kalitemizi turistik açıdan yeniden gözden geçirerek Sivas’ta büyük bir önemi olan gümüş işlemeciliği ile birleştirerek av bıçağı veya hançer şeklinde gümüş işlemeli bıçaklar üretip pazarlanması üzerinde de çalışmalar yapılarak turizme kazandırılabilir. Yöremize daha fazla bir ekonomik katkı sağlayabilir.
Bıçak için yapılacak planlı çalışmalar diğer el sanatlarımız için de ayrı ayrı planlanabilir.
KEMİK TARAKÇILIK
Kemik Tarakçılık hayvan boynuzundan tarak yapımıdır. Yapılacak tarağa göre boynuz kesilir ( Koç, tosun, manda boynuzu). Kaba tesviyesi yapılıp 1. doğrultma için ateşte ısıtılır ve prese verilir. Tekrar tesviye yapılıp 2. doğrultma yapılır. Daha sonra yapılacak tarağa göre şekil verilir, dişleri açılır ve çapakları alınır. Raspalama (kazıma) işleminden sonra dişleri sivriltilip parlatılır. Tarak tamamlanmıştır ve kullanılmaya hazırdır. Hayvan boynuzundan, tarağın dışında toka, kaşık, bardakaltı gibi eşyalar da yapılmaktadır.
Kemik Tarakçılık İlimizde kaybolmak üzere olan bir el sanatıdır. İlimizde bu sanatı sürdüren sadece bir kişi bulunmaktadır.