AYRINTILI TANIM:
“XIX. yüzyıl sonlarında inşa edildiği izlenimini veren tekke binası tek katlı ahşap bir yapıdır. Üstte tek hacimli bir köşk odası mevcuttur.
Binaya kuzeybatı yönündeki bir kapı ile girilmektedir. Sağ ve solunda birer misafir odası bulunmakta olup tavan ve tabanı ahşap duvarlar ahşap arası kerpiç dolgudur. Her iki odada önemli bir süsleme elemanı yoktur. Bu iki oda arasındaki koridordan girilerek 12 x12 mİç ölçülerindeki semahane bölümüne geçilmektedir. Semahane’nin tavan ve tabanı ahşap olup dört yönü ahşap mahfillidir. Mahfil korkuluklarının tümüne yakın kısmı kırılmış ve yok olmuştur. Kuzeybatı yönündeki mahfil, haremlik olarak ayrılmış; ahşap çıtalı kafeslerle bölünmüştür. Semahanenin tavan, mahfil ve ahşap kısımlarında önemli bir tezyinat görülmemektedir.
Semahanenin güneyindeki alçı mihrap nişli basit, sade, yarım daire şeklindedir. Üzerine boya ile tekke eşyalarının (şiş) resmi yapılmış, ancak günümüze kadar iyi korunmadığından silik duruma gelmiştir. Mihrabın sağ ve solunda iki küçük mekân çilehane olarak ayrılmış olup bu uygulamanın sonradan yapıldığı, bugünkü durumu ile Rufai tekkesi olduğu izlenimini vermektedir.
İkinci kattaki tek hacimli köşk odası, ahşap tavanlı ve tabanlıdır. Bu köşk odası ve tekkenin üzeri basık, kırma çatı ile örtülü ve oluklu kiremitle kaplıdır. Taşıyıcı öğeler, koruma durumu, dış yapı, üst yapı, içyapı, süsleme elmanı ile bir özelliği yoktur. …
Tekkenin kapatılmasından sonra 1979 yılına kadar ev olarak kullanılmıştır. Bu nedenle zorunlu ihtiyaçlar için Semahanenin kuzeyine mutfak, banyo, tuvalet üniteleri bölünerek eklenmiştir.” (Hikmet Denizli, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas 1998, s. 56.)